Arama:

8/31/2018

The Pineapple Thief - Dissolution (2018)


1990'lı yıllardaki muhteşem psychedelic çalışmalarının ardından 2000'li yılların progressive rock adına en heyecan verici oluşumlarından biriydi Porcupine Tree şüphesiz ki. Steven Wilson'ın solo kariyerine ağırlık vermesinin ardından ne yazık ki tarihin tozlu sayfalarına gömülen bu güzide grubun hayranları da yetim kalmıştı.

Kuruluşunun yirminci yılını kutlamaya hazırlanan The Pineapple Thief ise açıkçası hiçbir zaman tam olarak ısınamadığım, zaman zaman akılları alan parlak anlar barındırsa da kanımca hep bir şeylerin eksik kaldığını hissettiren bir gruptu. Ta ki 2016 yılında çıkan Your Wilderness isimli muhteşem albümlerine kadar...

Albümün çıkışıyla beraber binlerce Porcupine Tree hayranı kendinden geçmişti adeta. Davulda misafir sanatçı olarak Gavin Harrison'ın olması değildi sadece bu coşkunun kaynağı, zira parçaların kurgulanma ve düzenlemeleri, kullanılan atmosfer, melankolinin deneysellikle muhteşem bir şekilde harmanlanmış olması ve hepsinden önemlisi bestelerdeki melodilerde yakalanan inanılmaz kalite ve akılda kalıcılık, kopyalama ucuzluğuna kaçmadan resmen buram buram Porcupine Tree kokuyordu. Yıllardır görüşülemeyen eski bir dostla rakı sofrasına oturmak gibiydi Your Wilderness. Kanımca tek kötü yanı süre olarak oldukça kısaymış gibi hissettirmesiydi. Bestelerdeki sürükleyicilik sayesinde başladığı gibi bitiyor gibi hissettiriyordu dinleyene ve bu da rakı sofrasında mezenin bitmesi etkisi yaratıyordu bünyede. Neyse ki Bruce Soord ve arkadaşları bizleri çok fazla bekletmeden, hem de Gavin Harrison'ı daimi eleman olarak kadroya katarak yeni albümlerini sundular.


Aradan geçen iki senede ne mutlu ki değişen çok bir şey yok. Bestelere yaklaşım yine melankolik, akılda kalıcı melodiler çevresinde şekillenen yoğun atmosfer ve progressive rock tabanlı enstrümantasyon ekseninde yükseliyor. Tabi ki bu sefer Your Wilderness'ın yarattığı sürpriz etkisi söz konusu değil. Gavin Harrison'ın parça yazımına bu albümde katkıda bulunabilmiş olması neticesinde bence çok daha iyi davul partisyonları mevcut albüm genelinde. Harrison'ın ghost note'lar ve zillerle yaptığı ve artık imzası haline gelen dokunuşları bu sefer kesinlikle çok daha etkileyici. Ancak geçen albümde gitarda konuk sanatçı olarak harika sololara imza atan Darran Charles'ın bu albümde yokluğu hissedilse de bu eksikliğin Dissolution'ın genel kalitesini çok da aşağıya çekmediğini söyleyebilirim.


Your Wilderness'ın bonus diski olan 8 Years Later'ı dinlediyseniz Dissolution'ın birçok bölümde 8 Years Later soslu bir Your Wilderness sentezini yakaladığını söylemek de çok yanlış olmaz diye düşünüyorum. Progressive rock ve art-pop'un çok başarılı bir sentezini arıyorsanız bu albümün sizi hayalkırıklığına uğratmayacağını söyleyebilirim rahatlıkla. Your Wilderness'ın altında kalmayan, çok dramatik değişiklikler barındırmasa da grubun anlatımına yeni lezzetler eklemeyi de başarabilmiş bir çalışma Dissolution.


Tavsiye edilen parçalar: White Mist, Threatening War, Shed a Light

Puan: 8/10



4 yorum:

  1. Budur doktor!
    Halkin sesi hakkin sesi!
    Hakki’dir hakka tapan!
    doktordur metali yeniden sevdiren!
    Ben cok porcupine tree bilmem.
    Bu album de biraz girly stuff gibi geldi. Kumsalda calip soyluyor sanki. Ne diyon?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin metale technical death metal ile dönüş yapmış olman neticesinde bu tabi ki girly stuff olur, ama haklisin tabi ki, Mellowship of the Ring tadında bir grup :)

      Sil
  2. Your Wilderness cidden mükemmel bir çalışma olmuş özellikle That Shore ve In Exile parçalarını günlerce loop a alıp dinlemiştim. Umarım yakında Türkiye de dinleme fırsatı buluruz.

    YanıtlaSil
  3. Your Wilderness albümündeki The Final Thing on My Mind parçası da çok iyidir.

    YanıtlaSil